top of page
MUHAMMET YUSUF TÜTEN

Sanatla Yaşayan Bir Ruh:
Muhammet Yusuf Tüten Kimdir?
Muhammet Yusuf Tüten, 2002 yılında Elazığ’da doğdu. Sanat hayatına, lise yıllarında yazdığı bir deneme kitabıyla adım attı. 2018 yılında çektiği ilk kısa filmi "Sea Shell," Türkiye'de birinci seçilerek San Francisco Ocean Film Festivali'ne katılmaya hak kazandı ve burada yarı finalist oldu. Aynı dönemde piyano eğitimi almadan, tamamen kulak yoluyla enstrümantal müzik besteleri yapmaya başladı.
2019 yılında çektiği ikinci kısa filmi "Dependent," 12. Çayda Çıra Film Festivali'nde En İyi Kısa Film Ödülü'ne layık görüldü. 2020 yılında ilk enstrümantal sanal müzik albümünün çalışmalarına başladı. 2021 yılında bir film müziği albümünü tamamladı ve albüme adını veren üçüncü kısa filmi "Yansılar"ı çekti. Bu film, 18. Akbank Kısa Film Festivali’nde finalist oldu ve çeşitli televizyon kanallarında canlı olarak yayınlandı.
2023 yılında, bugüne kadar bestelediği tüm eserleri bir araya getirdiği "Art & Heart" adlı projesini yayımladı. Yönetmenlik, yazarlık, editörlük, bestecilik, tasarımcılık ve görüntü yönetmenliği gibi birçok farklı alanda üretim yaparak sanat kariyerini genişletti.
2025 yılında müzik eğitimi almanın yanı sıra, "Ölümden Düşünceler" isimli ikinci albümünü yayımladı. Ayrıca podcast yayınları ve e-kitap projeleri üzerine çalışmalarına devam etmektedir. Hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve daha yakından tanımak için tıklayın.
Yıllar Süren Sanat Yolculuğum Hakkında:
Bu gördüğünüz sanat çırpınışları, esasında küçük yaşlarda sarmaya başlamıştı bedenimi. İçimdeki bu hisler ve anlatmak istediğim düşünceler yıldızların bana bir armağanıydı. Hayatı çocuk yaşta sorgulamaya başlamıştım. Dünyayı, evreni, uzayı hep yıldızlara bakarken düşünürdüm. İlk düşüncelerimi ise ilk okulda resim yaparak anlattım. Ortaokul yaşlarımda etrafımdaki insanlar kendi dertleriyle uğraşırken, ben uzun uzun şiirler yazardım. Fon müziklerine sözler yazıp, duygu dolu şarkılar oluştururdum. Çok araştırırdım, çok merak ederdim ancak hiç kimse tarafından umursanmaz ve ilgilenilmezdim.
Lise yıllarıma gelince şiirde ustalaşmaya başladım. "Madem kimse bana destek olmuyor, öyleyse köstekte olamayacak" diyerek kendimi sanata adadım. Beni anlamak istemeyen sözde eğitimcilere ise ilk postamı: "Bir insanın elinden tutarak onu zorla bir yere götürebilirsiniz, ancak bir insanın beyninden tutarak ona zorla bir şey öğretemezsiniz" diyerek koydum. Müziğe olan ilgim oldukça arttı, aynı şekilde yazarlığa ve sinemaya da yönelmeye başladım. Esasında yedi yaşındayken karşılaşmıştım müzikle, kulaklarım eski bir mandolin sayesinde notalarla tanışmıştı. Ancak kimsenin bu konuda farkındalığı olmadığı için tanışıklığım kısa sürmüştü. İşte, ben de zamanı gelince bilgisayar programları aracılığıyla sanal müzik yapımını öğrenmeye başladım.
O sıralarda ilk senaryo hikayelerimi de yazıyordum. İngilizce proje ödevim ilk kısa filmimin bahanesi oldu. Daha sonra ise bana gelen bir teklifle Amerika'da bir film festivaline katılarak doğruca sinema hayatının içerisine dahil oldum. Ardından il birincilikleri ve ulusal finalistliklere adımı yazdırdım. Hayatımda ilk defa ufak bir hayran kitlesi bile inşa etmiştim. 2022 yılında, en son tamamladığım kısa filmim bir TV kanalında yayınlanmıştı. O gece, başka şehirlerden tanımadığım insanlar filmimi izlediğini söylüyor, çok beğendiklerini dile getiriyorlardı. Bu oldukça gurur verirciydi, sonunda yıldızların bana armağan ettiği bu düşünceleri birilerine aktarabilmiş, işleyebilmiştim. Ancak bu kadarı bana yetmemişti; öğrendiğim sanal müzik programlarıyla 2023 yılının sonunda 17 parçalık enstrümantal bir albüm oluşturdum.
Bu sıralardaysa Ahmet Uluçay'ın "Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?" kitabını okuduktan sonra ne kadar acı çektiğimi, kendi acılarıyla beraber rahmetliyle paylaşmış oldum ve sinemaya daha fazla acı çekmemek adına ara verdim.
Şimdilik beni yazdıklarım kadarıyla ancak bu kadar tanıyabilirsiniz diye düşünüyorum.
Sağlıcakla ve Sanatla Kalın...
Muhammet Yusuf Tüten
bottom of page